3 Aralık 2014 Çarşamba

İzostatik Denge Nedir?

İzostasi grekçe "izos" eşit, "statis" stabilite, kararlılık kelimelerinin birleşmesi ile oluşur. Farklı yoğunluk ve kalınlıktaki büyük yerkabuğu parçaları kıvamlı bir sıvı olan mantonun üzerinde yüzer durumdadır. Bu yerkabuğu parçaları, yoğunlukları ve özellikle kalınlıkları oranında mantoya az veya çok gömülmek sureti ile bir denge halinde bulunurlar. Bu dengeye izostatik denge, bu olaya ise izostasi denir. Yani izostatik dengede meydana gelen değişiklikler karaların alçalması veya yükselmesi şeklinde ortaya çıkar. Daha açık bir ifade ile izostasi epirojeneze sebep olur.



Örneğin okyanusların tabanını teşkil eden kabuk parçaları daha yoğun olmasına rağmen ince olduklarından mantoya daha az, buna karşılık az yoğun olmalarına rağmen kalınlıkları fazla olan kıtalar mantoya daha fazla gömülmüşlerdir ve aralarında bir denge mevcuttur.
İzostatik denge yeryüzünden 40–50 km. gibi belirli bir derinlikte gerçekleşir. Dengenin gerçekleştiği bu derinliğe izostatik denge yüzeyi denir.
İzostatik dengenin bozulması aşınma ve birikme olaylarına bağlı olduğu gibi geniş ve kalın buzul örtülerinin (inlandsislerin)oluşumu ve ortadan kalkmasına bağlıdır.
Aşınma sahaları devamlı olarak kütle kaybına uğradıkları için zamanla hafifler ve yükselirler. Buna karşılık birikme sahaları biriken maddelerin ağırlığı altında torbalaşarak alçalırlar.
Geniş ve kalın buzul örtüleriyle kaplı sahalar alçalma sahalarıdır. Buzulların erimesiyle üzerlerindeki yüz kalkacağından aynı sahalar yükselmeye başlarlar. Yükselme çok yavaştır. İskandinavya ve labrador gibi eski buzul sahalarının bugün, epirojenik hareketlere maruz kalarak tedrici bir şekilde yükselmekte oluşları bu görüşü destekler.

Kaynak : "jeomorfolojinin ana çizgileri 1", prof. dr. yıldız hoşgören *

0 yorum:

Yorum Gönder