Güneş sistemimiz, bizim Güneş adını verdiğimiz tek bir yıldız ve onun
etrafında dönen dokuz gezegen, bu gezegenlerin etrafında dönen 60'dan
fazla uydu (Ay), yine Güneş'in etrafında dönen gezegen olarak kabul
edilemeyecek kadar küçük 5,000 civarında astroit, sayısız göktaşı, toz
ve parçalardan oluşur. Güneş bu sistemdeki enerjinin de tek güç
kaynağıdır.
Güneş'e baktığımızda katı bir maddeymiş gibi görürüz ama
aslında yanan bir gaz kütlesinden başka bir şey değildir. Bilim
insanlarına göre Güneş'ten söz ederken yüzey kelimesini kullanmak
hatalıdır çünkü Güneş tamamen gazdan oluşmuştur. Güneş'in
fotoğraflarında görülen keskin köşeler ise gazın yoğunluğunun birdenbire
arttığı yerlerdir.
Güneş evreni dolduran milyarlarca yıldızdan
biridir. Üstelik tamamıyla sıradan bir yıldızdır. Gezegenimizin de
içinde bulunduğu Samanyolu galaksisinde tam 200 milyar güneş bulunuyor.
Bizim güneşimiz de bunlardan farklı bir oluşum değil.
Güneş bize çok
yakın (150 milyon kilometre) olduğu için çok büyük ve parlak görünür.
Güneşten sonra bilinen en yakın yıldızın, bu mesafenin 250 bin katı daha
uzakta olduğu düşünülürse, Güneş'e burnumuzun dibinde diyebiliriz.
Dünyamızdan
bakınca Güneş sabitmiş gibi görünür ama o da kendi ekseni etrafında
döner. Dönüş yönü dünyanınkine göre terstir. Katı bir cisim olmadığından
ekvatoru üzerindeki bir nokta 24,5 günde tam dönüş yaparken daha
kuzeydeki bir noktası 31 günde yapar. Yani kutuplarına gittikçe dönüş
hızı yavaşlar.
Güneş'in ısı ve ışık olarak yaydığı enerji, merkezinin
hemen çevresinde sürüp giden nükleer tepkime (hidrojen bombasında
olduğu gibi) yani hidrojen atomlarının helyum atomlarına dönüşürken
çıkardığı büyük enerjidir. Güneş tarafından saniyede yakılan hidrojen
miktarı 564 milyon tondur. Bunun yüzde 0,7'si ise doğrudan enerjiye
çevrilmekte, ısı ve ışın yayınımına gitmektedir.
Yeryüzünde yaşam
Güneş ışınlarına bağlı olduğuna göre, Güneş'in insanlar için gerekli
olan enerjiyi daha ne kadar zaman sürdürebileceğini bilmek hakkımızdır.
Güneş'in şu andaki enerji durumunda önümüzdeki 5 milyar yılda önemli bir
değişiklik olmayacak, aynı şekilde ısı ve ışık vermeye devam edecektir.
Daha
sonra genleşmeye başlayacak, sıcaklığı bugünküne göre yüzde 20 artacak
dev bir kızıl yıldıza dönüşecektir. O zaman yeryüzündeki sıcaklık
dayanılmaz bir yüksekliğe ulaşacak, okyanuslar kaynayıp buharlaşacak ve
gezegenimiz bizim bildiğimiz türden bir hayatın var olduğu bir yer
olmaktan çıkacaktır. Ancak 5 milyar yıl hayli uzun bir zaman süresidir,
şimdiden telaşa kapılmaya gerek yoktur.
_____________________________________________________________________
Kaynak: Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2
0 yorum:
Yorum Gönder