Güneş pilleri (fotovoltaik piller), yüzeylerine gelen güneş ışığını
doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren yarıiletken maddelerdir.
Yüzeyleri kare, dikdörtgen, daire şeklinde biçimlendirilen güneş
pillerinin alanları genellikle 100 cm² civarında, kalınlıkları ise
0,2-0,4 mm arasındadır.
Güneş pilleri fotovoltaik ilkeye dayalı
olarak çalışırlar, yani üzerlerine ışık düştüğü zaman uçlarında elektrik
gerilimi oluşur. Pilin verdiği elektrik enerjisinin kaynağı, yüzeyine
gelen güneş enerjisidir.
Güneş enerjisi, güneş pilinin yapısına bağlı olarak % 5 ile % 20 arasında bir verimle elektrik enerjisine çevrilebilir.
Güç
çıkışını artırmak amacıyla çok sayıda güneş pili birbirine paralel ya
da seri bağlanarak bir yüzey üzerine monte edilir, bu yapıya güneş pili
modülü ya da fotovoltaik modül adı verilir. Güç talebine bağlı olarak
modüller birbirlerine seri ya da paralel bağlanarak bir kaç Watt'tan
megaWatt'lara kadar sistem oluşturulur.
Güneş Pillerinin Yapısı ve Çalışması
Günümüz
elektronik ürünlerinde kullanılan transistörler, doğrultucu diyotlar
gibi güneş pilleri de, yarı-iletken maddelerden yapılırlar. Yarı-iletken
özellik gösteren birçok madde arasında güneş pili yapmak için en
elverişli olanlar, silisyum, galyum arsenit, kadmiyum tellür gibi
maddelerdir.
Yarı-iletken maddelerin güneş pili olarak
kullanılabilmeleri için n ya da p tipi katkılanmaları gereklidir.
Katkılama, saf yarıiletken eriyik içerisine istenilen katkı maddelerinin
kontrollü olarak eklenmesiyle yapılır. Elde edilen yarı-iletkenin n ya
da p tipi olması katkı maddesine bağlıdır. En yaygın güneş pili maddesi
olarak kullanılan silisyumdan n tipi silisyum elde etmek için silisyum
eriyiğine periyodik cetvelin 5. grubundan bir element, örneğin fosfor
eklenir. Silisyum'un dış yörüngesinde 4, fosforun dış yörüngesinde 5
elektron olduğu için, fosforun fazla olan tek elektronu kristal yapıya
bir elektron verir. Bu nedenle V. grup elementlerine "verici" ya da "n
tipi" katkı maddesi denir.
P tipi silisyum elde etmek için ise,
eriyiğe 3. gruptan bir element (alüminyum, indiyum, bor gibi) eklenir.
Bu elementlerin son yörüngesinde 3 elektron olduğu için kristalde bir
elektron eksikliği oluşur, bu elektron yokluğuna hol ya da boşluk denir
ve pozitif yük taşıdığı varsayılır. Bu tür maddelere de "p tipi" ya da
"alıcı" katkı maddeleri denir.
P ya da n tipi ana malzemenin
içerisine gerekli katkı maddelerinin katılması ile yarıiletken eklemler
oluşturulur. N tipi yarıiletkende elektronlar, p tipi yarıiletkende
holler çoğunluk taşıyıcısıdır. P ve n tipi yarıiletkenler biraraya
gelmeden önce, her iki madde de elektriksel bakımdan nötrdür. Yani p
tipinde negatif enerji seviyeleri ile hol sayıları eşit, n tipinde
pozitif enerji seviyeleri ile elektron sayıları eşittir. PN eklem
oluştuğunda, n tipindeki çoğunluk taşıyıcısı olan elektronlar, p tipine
doğru akım oluştururlar. Bu olay her iki tarafta da yük dengesi oluşana
kadar devam eder. PN tipi maddenin ara yüzeyinde, yani eklem bölgesinde,
P bölgesi tarafında negatif, N bölgesi tarafında pozitif yük birikir.
Bu eklem bölgesine "geçiş bölgesi" ya da "yükten arındırılmış bölge"
denir. Bu bölgede oluşan elektrik alan "yapısal elektrik alan" olarak
adlandırılır. Yarıiletken eklemin güneş pili olarak çalışması için eklem
bölgesinde fotovoltaik dönüşümün sağlanması gerekir. Bu dönüşüm iki
aşamada olur, ilk olarak, eklem bölgesine ışık düşürülerek elektron-hol
çiftleri oluşturulur, ikinci olarak ise, bunlar bölgedeki elektrik alan
yardımıyla birbirlerinden ayrılır.
Yarıiletkenler, bir yasak
enerji aralığı tarafından ayrılan iki enerji bandından oluşur. Bu
bandlar valans bandı ve iletkenlik bandı adını alırlar. Bu yasak enerji
aralığına eşit veya daha büyük enerjili bir foton, yarıiletken
tarafından soğurulduğu zaman, enerjisini valans banddaki bir elektrona
vererek, elektronun iletkenlik bandına çıkmasını sağlar. Böylece,
elektron-hol çifti oluşur. Bu olay, pn eklem güneş pilinin ara yüzeyinde
meydana gelmiş ise elektron-hol çiftleri buradaki elektrik alan
tarafından birbirlerinden ayrılır. Bu şekilde güneş pili, elektronları n
bölgesine, holleri de p bölgesine iten bir pompa gibi çalışır.
Birbirlerinden ayrılan elektron-hol çiftleri, güneş pilinin uçlarında
yararlı bir güç çıkışı oluştururlar. Bu süreç yeniden bir fotonun pil
yüzeyine çarpmasıyla aynı şekilde devam eder. Yarıiletkenin iç
kısımlarında da, gelen fotonlar tarafından elektron-hol çiftleri
oluşturulmaktadır. Fakat gerekli elektrik alan olmadığı için tekrar
birleşerek kaybolmaktadırlar.
0 yorum:
Yorum Gönder